![[One Direction Fan © 2012]](https://2img.net/h/b1208.hizliresim.com/10/f/bug0y.png)
Anasayfa
Galeri
Ev Tozu Allerjisi
Ülkemizde ve dünyanın birçok ülkesinde, alerjik nezle ve alerjik astımın en sık rastlanan nedeni ev tozlarıdır. Birçok hasta, evde temizlik yaparken, toz alırken, yatak düzeltirken ya hapşırma, burun akıntısı gibi alerjik nezle, ya da öksürük, hırıltılı solunum, nefes darlığı gibi astım belirtilerinin ortaya çıktığını çok iyi bilir.
Ev tozu genel bir kavramdır. Her evdeki tozun niteliği, başta coğrafi ve meteorolojik (ısı, nem...) faktörlere göre değişiklik gösterir ve ev tozları içinde de alerjik hastalıklara yol açan birçok alerjen bulunur. Bunların başlıcaları:
· Ev akarları
· Evcil hayvanlara (kedi, köpek, kuş...) ait salyalar, tüy ve deri döküntüleri
· Küf mantarları
· Polenler
· Bakteriler
· Koltuk, halı, yatak, mobilya... gibi ev eşyalarından kaynaklanan alerjenlerdir.
İnsanlar, işte kısaca “ev tozu” diye tanımlanan bu karışımın içindeki alerjenlerden herhangi birine karşı duyarlık kazanabilirler, ama içlerinde en önemli alerjen “ev akarları” veya “ev tozu böcekleri” olarak da isimlendirilen yaratıklarla ilgili olanlardır.
Ev akarlarınınbilimsel ismi “dermatofagoides”tir. Bunlar, bir milimetrenin üçte biri büyüklüğünde olup, çıplak gözle fark edilmeleri oldukça zordur. Ev akarlarının birçok türleri varsa da ülkemizde en çok;
· Dermatofagoides pteronysinus ve
· Dermatofagoides farinea, türlerine rastlanır.
Akarlar evlerimizin doğal konuklarıdır, evin temizliği veya kirliliği ile ilgileri yoktur. Herhangi bir hastalık mikrobu da taşımazlar.
Akarlar, özellikle insan derisinden ve saçlarından döküntülerle beslenirler, zaten dermato-fagoides ismi “deri yiyen” anlamında bir kelimedir. Bu insanın derisinden günde 1,5 gram kadar döküntü olduğu hesaplanmıştır ki, bu miktar binlerce akarın aylarca beslenmesi için yeterlidir.
Üremeleri için en uygun koşullar, karanlık, sıcakve nemli ortamlardır. Özellikle de 20-25 derece ısı ve % 70-80 nemli ortamlar, akarların üremesi için idealdir. Nem oranı azaldığı için 2000 metreden daha yüksek yerleşim yerlerinde akarların üremesi çok zordur. Bu yüzden de, 2000 metreden yüksek yerlerde yaşayanlarda akarlara bağlı alerjik astımlı hasta sayısı çok az olduğu gibi, alerjik astımı olanlar da bu yerlerde çok rahat ederler.
Günümüzde enerji tasarrufu için çok iyi izole edilmiş yeni modern binalar, iç ortamın havasının nemli olması ve duvardan duvara kaplı halıları akarların üremesi için çok uygundurlar. Yani, modern yaşam ve getirdiği kolaylıklar, bu taraftan da kendi olumsuzluklarını beraberinde taşımaktadır.
Uygun ortamlarda 1 gramev tozunda 10.000’den fazla akar bulunabileceği gösterilmiştir. 1 gram tozda 2 mikrogramdan fazla akar alerjeni bulunmasının bir risk faktörü olduğu, bu miktarın 1 gram tozda 10 mikrogramdan fazla olması durumunda ise astım krizlerinin kaçınılmaz olduğu bilinmektedir.
Akarların en çok bulundukları yerler, halı, hayat şiltesi, yastık, koltuk, kanepe, post, kadife perde, tüylü çocuk oyuncakları gibi eşyalardır.
Alerjik astımlılar için yatak ve oturma odaları büyük önem taşır. Çünkü, buralarda hem akarların en çok bulunduğu eşyalar vardır ve hem de insanlar zamanlarının çoğunu oturma ve yatak odalarında geçirirler. Ayrıca, soyunup giyinme sonrasında, akarların başlıca besin kaynağı olan deri döküntüleri de daha çok yatak odasında bulunmaktadır.
Ev akarlarında alerjiye neden olan maddeler, yani alerjenler, yaratığın sindirim sisteminde bulunan ve dışkıları ile dışarıya atılan birtakım “enzim”lerdir. Bunlar, glikoprotein yapısında olup, ısıya dayanıklı ve suda çözünen maddelerdir. Dışkı ile atılan bu alerjenler, halıda yürünmesi, koltuğu oturmak, kalkmak gibi işlemler esnasında havaya saçılırlar ve bu esnada da insanlar tarafından solunum yoluyla alınırlar.
Bizim yaptığımız araştırmalara göre, alerjik nezle ve alerjik astımlı hastaların % 80’inde ev akarları alerjisi vardır.
Ülkemizde ve dünyanın birçok ülkesinde, alerjik nezle ve alerjik astımın en sık rastlanan nedeni ev tozlarıdır. Birçok hasta, evde temizlik yaparken, toz alırken, yatak düzeltirken ya hapşırma, burun akıntısı gibi alerjik nezle, ya da öksürük, hırıltılı solunum, nefes darlığı gibi astım belirtilerinin ortaya çıktığını çok iyi bilir.
Ev tozu genel bir kavramdır. Her evdeki tozun niteliği, başta coğrafi ve meteorolojik (ısı, nem...) faktörlere göre değişiklik gösterir ve ev tozları içinde de alerjik hastalıklara yol açan birçok alerjen bulunur. Bunların başlıcaları:
· Ev akarları
· Evcil hayvanlara (kedi, köpek, kuş...) ait salyalar, tüy ve deri döküntüleri
· Küf mantarları
· Polenler
· Bakteriler
· Koltuk, halı, yatak, mobilya... gibi ev eşyalarından kaynaklanan alerjenlerdir.
İnsanlar, işte kısaca “ev tozu” diye tanımlanan bu karışımın içindeki alerjenlerden herhangi birine karşı duyarlık kazanabilirler, ama içlerinde en önemli alerjen “ev akarları” veya “ev tozu böcekleri” olarak da isimlendirilen yaratıklarla ilgili olanlardır.
Ev akarlarınınbilimsel ismi “dermatofagoides”tir. Bunlar, bir milimetrenin üçte biri büyüklüğünde olup, çıplak gözle fark edilmeleri oldukça zordur. Ev akarlarının birçok türleri varsa da ülkemizde en çok;
· Dermatofagoides pteronysinus ve
· Dermatofagoides farinea, türlerine rastlanır.
Akarlar evlerimizin doğal konuklarıdır, evin temizliği veya kirliliği ile ilgileri yoktur. Herhangi bir hastalık mikrobu da taşımazlar.
Akarlar, özellikle insan derisinden ve saçlarından döküntülerle beslenirler, zaten dermato-fagoides ismi “deri yiyen” anlamında bir kelimedir. Bu insanın derisinden günde 1,5 gram kadar döküntü olduğu hesaplanmıştır ki, bu miktar binlerce akarın aylarca beslenmesi için yeterlidir.
Üremeleri için en uygun koşullar, karanlık, sıcakve nemli ortamlardır. Özellikle de 20-25 derece ısı ve % 70-80 nemli ortamlar, akarların üremesi için idealdir. Nem oranı azaldığı için 2000 metreden daha yüksek yerleşim yerlerinde akarların üremesi çok zordur. Bu yüzden de, 2000 metreden yüksek yerlerde yaşayanlarda akarlara bağlı alerjik astımlı hasta sayısı çok az olduğu gibi, alerjik astımı olanlar da bu yerlerde çok rahat ederler.
Günümüzde enerji tasarrufu için çok iyi izole edilmiş yeni modern binalar, iç ortamın havasının nemli olması ve duvardan duvara kaplı halıları akarların üremesi için çok uygundurlar. Yani, modern yaşam ve getirdiği kolaylıklar, bu taraftan da kendi olumsuzluklarını beraberinde taşımaktadır.
Uygun ortamlarda 1 gramev tozunda 10.000’den fazla akar bulunabileceği gösterilmiştir. 1 gram tozda 2 mikrogramdan fazla akar alerjeni bulunmasının bir risk faktörü olduğu, bu miktarın 1 gram tozda 10 mikrogramdan fazla olması durumunda ise astım krizlerinin kaçınılmaz olduğu bilinmektedir.
Akarların en çok bulundukları yerler, halı, hayat şiltesi, yastık, koltuk, kanepe, post, kadife perde, tüylü çocuk oyuncakları gibi eşyalardır.
Alerjik astımlılar için yatak ve oturma odaları büyük önem taşır. Çünkü, buralarda hem akarların en çok bulunduğu eşyalar vardır ve hem de insanlar zamanlarının çoğunu oturma ve yatak odalarında geçirirler. Ayrıca, soyunup giyinme sonrasında, akarların başlıca besin kaynağı olan deri döküntüleri de daha çok yatak odasında bulunmaktadır.
Ev akarlarında alerjiye neden olan maddeler, yani alerjenler, yaratığın sindirim sisteminde bulunan ve dışkıları ile dışarıya atılan birtakım “enzim”lerdir. Bunlar, glikoprotein yapısında olup, ısıya dayanıklı ve suda çözünen maddelerdir. Dışkı ile atılan bu alerjenler, halıda yürünmesi, koltuğu oturmak, kalkmak gibi işlemler esnasında havaya saçılırlar ve bu esnada da insanlar tarafından solunum yoluyla alınırlar.
Bizim yaptığımız araştırmalara göre, alerjik nezle ve alerjik astımlı hastaların % 80’inde ev akarları alerjisi vardır.
